Kadir Has Üniversitesi, Rezan Has Müzesi, konferans boyunca Gönül Paksoy’un özel boncuk koleksiyonuna ev sahipliği yapacak. Prehistorik dönemlerden günümüze değin boncukların yanı sıra Paksoy’un tasarımları da yer alacağı sergi 22 Kasım-23 Şubat tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. İnsanın kültürel süreçlerinin önemli aşamalarından biri de kendini diğer insanlardan ayrı kılacak bireysel donanımlara sahip olma aşamasıdır. Bu donanımlardan biri ise süs eşyalarıdır. Boncuk ve boncuktan yapılmış kolyeler süs eşyalarının ilk örneklerini yansıtır. Başlangıçta büyü, tılsım gibi dinsel inanışlar çerçevesinde üretilen boncuk daha sonraları bu niteliklerini de koruyarak bir süs ve bir prestij eşyasına dönüşmüştür.
Gönül Paksoy Koleksiyonu’nda yer alan boncukların yapımında kullanılan malzemeleri kemik, yumuşakça kabuğu, taş, cam ve maden olarak beş grup altında toplayabiliriz. Bu malzemeler dönemlere göre farklı yoğunluklarda kullanılmıştır. En ilkel boncuklar kemik veya yumuşakça kabuğundan yapılırken daha sonraları yerleşik düzenle birlikte modern insanın değerli ve yarı değerli taşlarla, cam ve madenden de daha zarif ve daha estetik boncuklar ürettiklerini bilmekteyiz.

Paksoy Boncuk Koleksiyonu’nun en zengin ve çeşitlilik gösteren grubu cam ve fayans boncuklar oluşturur. İşlenmesi kolay ve ucuz bir malzeme olması dolayısıyla özellikle demir çağında cam boncuklar yaygın olarak kullanılmış ve bu gelenek, teknolojik gelişimini de sürdürerek günümüze kadar gelmiştir.

Boncuk aslında daha çok bir mezar armağanıdır. Koleksiyonlarda bu kadar yaygın olmasının ana nedeni de budur. İnsanlar ölülerini öteki dünyaya uğurlarken, güzel görünmesini de istemişlerdir. O nedenle takılarıyla, güzel kıyafetleriyle mezara koymuşlardır. Gönül Paksoy Koleksiyonu’nda en dikkati çeken ve sayıca da çok bulunan boncukların Urartu-Doğu Anadolu kökenli olmasının da en büyük nedeni budur. Urartular ölülerini çoğunlukla yeraltına açtıkları oda mezarlara koyarlardı.